2025 NATO Zirvesi: Stratejik Önem, Beklentiler ve Küresel Güvenlik Üzerine Bir Analiz

Yusuf ERTUĞRAL

24-26 Haziran 2025 tarihlerinde Hollanda’nın Lahey kentinde düzenlenecek olan NATO Zirvesi, ittifakın 76 yıllık tarihinde kritik bir dönüm noktası olmaya hazırlanıyor. Bu zirve, NATO’nun ilk kez Hollanda’da ev sahipliği yapacağı bir etkinlik olmasının yanı sıra, yeni Genel Sekreter Mark Rutte’nin liderliğinde gerçekleşecek ilk zirve olarak da dikkat çekiyor. Küresel güvenlik ortamının hızla değiştiği, Ukrayna-Rusya Savaşı’nın devam ettiği, ABD’nin ittifaktaki rolüne dair belirsizliklerin arttığı ve Avrupa’nın savunma kapasitesini güçlendirme çabalarının yoğunlaştığı bir dönemde, bu zirve ittifakın geleceğini şekillendirecek kararlar için bir platform sunacak. Bu makale, 2025 NATO Zirvesi’nin stratejik önemini, ana gündem maddelerini, olası sonuçlarını ve küresel güvenlik üzerindeki etkilerini ayrıntılı bir şekilde ele alıyor.

  • Zirvenin Tarihsel ve Stratejik Bağlamı

NATO, 1949’da kurulduğundan beri, Soğuk Savaş’ın sona ermesinden yeni üyelerin katılımına, terörizmle mücadeleden hibrit tehditlere kadar birçok dönüşüm geçirdi. 2024 Washington Zirvesi, ittifakın 75. yıl dönümünü kutlarken, Ukrayna’ya destek, savunma harcamalarının artırılması ve küresel ortaklıkların güçlendirilmesi gibi konuları ön plana çıkarmıştı. Ancak 2025 Zirvesi, özellikle ABD’de Donald Trump’ın ikinci kez başkan seçilmesiyle birlikte ortaya çıkan siyasi belirsizlikler ve Avrupa’nın kendi savunma kapasitesini artırma çabaları nedeniyle daha karmaşık bir ortamda gerçekleşecek.

Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik devam eden saldırganlığı, NATO’nun doğu kanadında güvenlik kaygılarını artırırken, Çin’in Hint-Pasifik bölgesindeki artan etkisi ve hibrit tehditler (siber saldırılar, dezenformasyon kampanyaları) ittifakın gündemini genişletiyor. Ayrıca, NATO’nun 32 üyesi arasındaki savunma harcamaları konusundaki farklı yaklaşımlar ve Ukrayna’nın üyelik süreci, zirvenin en tartışmalı konularından olacak. Hollanda’nın ev sahipliği, sembolik olarak ittifakın kurucu üyelerinden birinin liderlik rolünü üstlenmesi ve Avrupa merkezli bir güvenlik vizyonunu vurgulama fırsatı sunuyor.

  • Ana Gündem Maddeleri

2025 NATO Zirvesi’nin gündemi, ittifakın üç temel görevine odaklanacak: caydırıcılık ve savunma, kriz önleme ve yönetimi, ve iş birliğine dayalı güvenlik. Aşağıda, zirvenin ana başlıkları detaylı bir şekilde inceleniyor:

a. Savunma Harcamaları ve Yeni Hedefler

NATO’nun 2014 Galler Zirvesi’nde kabul edilen %2 GSYİH savunma harcaması taahhüdü, 2024’te 23 üye ülkenin bu hedefe ulaşmasıyla önemli bir başarı kaydetmişti. Ancak, ABD’nin önerdiği %3,5 hatta %5 GSYİH hedefleri, özellikle Portekiz, İtalya, Kanada ve İspanya gibi hedefin gerisinde kalan ülkeler için tartışma konusu. Zirvede, bu yeni hedeflerin resmi bir taahhüt haline gelip gelmeyeceği veya en azından bir “taban” oran olarak kabul edilip edilmeyeceği merak ediliyor. Avrupa ülkeleri, ABD’nin olası bir geri çekilme senaryosuna karşı kendi savunma sanayilerini güçlendirme ve ortak tedarik projelerini hızlandırma yönünde adımlar atmayı planlıyor.

b. Ukrayna’ya Destek ve Üyelik Süreci

Ukrayna, NATO’nun 2025 Zirvesi’nde en kritik gündem maddelerinden biri olmaya devam edecek. 2024 Washington Zirvesi’nde, Ukrayna’nın NATO üyeliği için “geri dönülmez bir yol” taahhüdü verilmiş, ancak resmi bir davet çıkarılmamıştı. Ukrayna’ya sağlanan askeri ve maddi destek, NATO Güvenlik Yardımı ve Eğitim Programı (NSATU) ve NATO-Ukrayna Ortak Analiz, Eğitim ve Eğitim Merkezi (JATEC) gibi yapılarla kurumsallaştırılmıştı. 2025 Zirvesi’nde, özellikle çatışmaların seyrine bağlı olarak, Ukrayna’ya yönelik uzun vadeli finansman (40 milyar avro yıllık taahhüt) ve askeri teçhizat desteğinin devamı tartışılacak. Ancak, Ukrayna’nın tam üyeliği, Rusya ile doğrudan çatışma riski nedeniyle kısa vadede olası görünmüyor.

c. Hibrit Tehditler ve Siber Savunma

Rusya’nın NATO üyelerine yönelik hibrit saldırıları (siber saldırılar, kritik altyapılara yönelik sabotajlar, dezenformasyon) son yıllarda artmış durumda. Örneğin, 2024’te Romanya’daki seçim sürecine yönelik siber müdahaleler, ittifakın doğu kanadında güvenlik açıklarını ortaya koydu. Zirvede, NATO’nun Entegre Siber Savunma Merkezi’nin (NIDC) güçlendirilmesi ve kritik denizaltı altyapılarının korunması için yeni bir Deniz Güvenliği Merkezi’nin kurulması gibi adımlar ele alınacak. Ayrıca, Baltık Denizi’nin stratejik önemine vurgu yapılarak, hibrit tehditlere karşı yeni caydırıcılık stratejileri geliştirilecek.

d. Küresel Ortaklıklar ve Çin Faktörü

NATO’nun Hint-Pasifik bölgesindeki ortaklıkları (Avustralya, Japonya, Güney Kore, Yeni Zelanda) 2024 Zirvesi’nde güçlendirilmişti. 2025 Zirvesi’nde, Çin’in askeri modernizasyonu, teknoloji transferleri ve kritik altyapı yatırımları (örneğin, 5G ağları) ittifak için bir tehdit olarak değerlendirilecek. NATO’nun bu bölgedeki ortaklarla iş birliğini derinleştirme çabaları, özellikle ABD’nin Çin’e yönelik politikalarıyla uyumlu bir şekilde ilerleyecek. Ancak, Avrupa ülkelerinin ekonomik bağımlılığı nedeniyle bu konuda görüş ayrılıkları yaşanabilir.

e. Yeni Genel Sekreter Mark Rutte’nin Rolü

Mark Rutte, 1 Ekim 2024’te Jens Stoltenberg’den görevi devralarak NATO’nun yeni Genel Sekreteri oldu. Rutte’nin ilk zirvesi, onun liderlik tarzını ve ittifak içindeki birleştirici rolünü test edecek. Hollanda’nın eski başbakanı olarak, Rutte’nin Avrupa odaklı bir vizyonu savunması ve aynı zamanda ABD ile köprü kurması bekleniyor. Özellikle, Trump yönetiminin NATO’ya yönelik “sert” taleplerine karşı diplomatik bir denge kurması kritik olacak.

  • Olası Sonuçlar ve Küresel Güvenlik Üzerindeki Etkiler

2025 NATO Zirvesi, ittifakın birliğini koruma ve yeni tehditlere karşı adaptasyon kapasitesini test etme açısından belirleyici olacak. Aşağıdaki senaryolar, zirvenin olası sonuçlarını özetliyor:

  • Savunma Harcamalarında Artış: %3,5 GSYİH hedefinin bir “rehber” olarak kabul edilmesi, Avrupa savunma sanayisini canlandırabilir. Ancak, ekonomik zorluklarla mücadele eden bazı üyeler bu hedefe direnebilir, bu da ittifak içinde gerilim yaratabilir.
  • Ukrayna Desteğinde Kurumsallaşma: Ukrayna’ya yönelik destek, NSATU ve JATEC gibi yapılar aracılığıyla daha sistematik hale gelebilir. Ancak, üyelik konusunda net bir takvim sunulmaması, Ukrayna’da hayal kırıklığı yaratabilir.
  • Hibrit Savunmada İlerleme: Siber savunma ve kritik altyapı koruma kapasitelerinin artırılması, NATO’nun doğu kanadını güçlendirecek. Baltık Denizi’nde yeni stratejiler, Rusya’ya karşı caydırıcılığı artırabilir.
  • ABD-AB Dinamikleri: Trump yönetiminin NATO’ya yönelik talepleri (örneğin, %5 GSYİH hedefi) Avrupa ülkelerini zorlayabilir. Ancak, Rutte’nin diplomasisi, bu gerilimleri yumuşatabilir.

Küresel güvenlik açısından, zirve, NATO’nun Rusya ve Çin gibi otoriter güçlere karşı birleşik bir cephe oluşturma kabiliyetini gösterecek. Ayrıca, Avrupa’nın savunma özerkliğini artırma çabaları, transatlantik bağların geleceğini şekillendirecek. Ukrayna’ya verilen destek, ittifakın “değer temelli” bir örgüt olarak konumunu pekiştirecek, ancak üyelik gibi hassas konularda temkinli bir yaklaşım, bazı ortaklarda güven kaybına yol açabilir.

  • Türkiye’nin Rolü

Türkiye, NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip bir üyesi olarak, zirvede önemli bir aktör olacak. Ukrayna-Rusya Savaşı’nda arabuluculuk rolü, Karadeniz’deki stratejik konumu ve savunma sanayisindeki ilerlemeleri, Türkiye’yi kilit bir ortak haline getiriyor. Zirvede, Türkiye’nin savunma harcamalarını artırma taahhüdü, Ukrayna’ya desteği ve hibrit tehditlere karşı katkıları öne çıkacak. Ayrıca, 2026’da Türkiye’de düzenlenecek bir sonraki NATO toplantısı, Ankara’nın ittifaktaki liderlik rolünü güçlendirecek.

Sonuç

2025 NATO Zirvesi, ittifakın hem iç dinamiklerini hem de küresel güvenlik ortamındaki rolünü yeniden tanımlayacak bir dönüm noktası olacak. Savunma harcamaları, Ukrayna’ya destek, hibrit tehditlere karşı stratejiler ve küresel ortaklıklar gibi konular, NATO’nun adaptasyon kabiliyetini ve birliğini test edecek. Mark Rutte’nin liderliğinde, ittifakın transatlantik bağları güçlendirmesi ve Avrupa’nın savunma özerkliğini artırması, küresel barış ve istikrar için kritik önem taşıyor. Lahey’deki bu zirve, sadece NATO’nun değil, tüm dünyanın güvenlik geleceği için bir yol haritası çizecek.

Total
0
Shares
Previous Post

İngiltere’de Liberal Demokratların Zaferi: Avrupa’da Umut Işığı

Next Post

Splash Operasyonu: Sovyet Stratejisinin Kuzey İrlanda’daki Sınırları ve Mirası

Related Posts